KIA’nın C-SUV segmentindeki temsilcisi Sportage, yenilenen ve önceki nesilleri ile radikal farklılıklar barındıran 5’inci nesliyle kullanıcılarını epey şaşırtıyor. Bir çok rakibinde olmayan Diesel-Hybrid motor seçeneği de sunan Kia Sportage; markanın sert, modern ve sıradanlıktan uzak yeni karakterinin de öncüsü konumunda. SUV tipi otomobilin dış hatları kadar iç tasarımı da oldukça etkileyici detaylar barındırıyor…
Mehmet Emin Sezer | eminsezer@otosiklet.com
Kia, Avrupa’daki pazar payını artırma hedefi ile beraber, alışılagelmiş tasarım anlayışında da radikal bir değişime gitmeyi tercih etti. Almanya’da bulunan tasarım departmanı ile Kore’deki tasarım merkezinin senkronize çalışması neticesinde Avrupai detaylar, Uzak Doğulu çizgilerle harmanlandı ve önceki modellerine kıyasla adeta “mutasyona uğramış” dedirten, sıra dışı bir otomobil ortaya çıktı.
KIA’nın Avrupa pazarındaki hedefleri doğrultusunda tasarlanan modelleri ülkemizde de yoğun ilgi görüyor. Avrupa’da pazar payı epey yüksek olan SUV modellerine, ülkemizde de talep her geçen gün artmaya devam ediyor. Ülkemizde ve dünyada SUV sınıfı, son yıllarda giderek artan bir rekabetin yaşandığı ve neredeyse her markanın bir veya birden fazla modeli ile yer aldığı bir pazar oldu. Kia, Sportage modelinin Türkiye pazarında elde ettiği satış rakamları ile güçlü bir oyuncu olduğunu kanıtladı. Yeni Kia Sportage, C-SUV sınıfında yaşanan kıyasıya rekabete kaldığı yerden devam etme yolunda, dikkatleri üzerine çekmeyi başaran yepyeni görünümü ile savaşacak.
Kia Sportage, köklü bir değişime uğrayan beşinci jenerasyonu ile ülkemizde de satışa sunuldu.
Türkiye’de 1.6 Litre hacmindeki benzinli ve dizel Mild Hibrit motor seçenekleri dışında 1.6 Litre benzinli HEV (hibrit) motorlarla satışa sunulan Sportage’ın, her motor seçeneğinde önden çekişli ve 4 tekerlekten çekişli versiyonları bulunuyor. Test otomobilimizde de bulunan 1.6 Litre Dizel Mild Hibrit motor seçeneği, rakiplerinin çoğunda bulunmayan bir seçenek olmasının yanında, performansı ve ekonomik tüketim değerleri ile oldukça başarılı bir seçenek olarak öne çıkıyor.
Yeni Kia Sportage’ın dış görünüşünde markanın yenilenen logosu kullanılıyor. Ayrıca markanın yeni tasarım anlayışı da otomobilin dış görünüşündeki hemen her detayda hissediliyor. Bumerang şeklindeki gündüz farları, Sportage’a yeni karakterini kazandıran detaylardan gözümüze ilk çarpanı oluyor. Gündüz farlarının dış kısmında sinyal lambaları ve ön aydınlatma grubunun diğer üyeleri konumlandırılmış. Far detayları, tamponun alt kısmına kadar devam ediyor. Oldukça büyük görünen ön panjur, aynı platformu paylaştığı Hyundai Tucson’u andırıyor. Tamponun alt tarafında kullanılan mat krom detayların, yan kısımlarda ve arka tamponda da kullanılması ile bütünlük elde edilmiş.
Adeta mutasyona uğramış olan ve oldukça radikal farklılıkları ile önceki versiyonlarından ayrışan Sportage’ın, yan kısmı da tıpkı ön tarafta olduğu gibi dördüncü nesille hiç benzeşmiyor. Bir önceki nesille kıyaslandığında, daha düz ve keskin hatlar ön plana çıkmış durumda. Otomobilin kat çizgileri oldukça sportif bir görünüm sunuyor. 19 inç çapındaki çift renkli alaşım jantlar sportif tasarımı desteklerken, aynı zamanda lüks görünüme de belirgin oranda katkı sağlıyor.
Sportage’ın arka görünümü ise oldukça modern ve sıra dışı tasarıma sahip. Geometrik bir kalıba sığmayan stop grubu LED teknolojisine sahip. Bagaj kapağı düz bir tasarıma sahip. Bagaj kapağının alt kısmına doğru kullanılan piyano siyahı rengindeki detay kontrast oluştururken aynı zamanda aracın plaka havuzunu da içinde barındırıyor. Parlak siyah ile kombin edilen mat gri tonlarındaki detaylar arka tarafa derinlik katıyor. Mat krom rengindeki tampon altı kısmı, difizör havası veren bir tasarıma sahip.
Yeni Kia Sportage’ın kokpitine oturduğunuzda bir C-SUV’den fazlasını buluyorsunuz. BMW’nin elektrikli versiyonlarında kullanılan tasarıma oldukça benzeyen kavisli ekran, tasarımdaki Alman dokunuşunu yansıttığı gibi aynı zamanda otomobili oldukça modern gösteriyor. Gösterge paneli üzerinde siperlik kullanılmamasına rağmen, ekrandaki veriler güneşli ortamda bile çok rahat görülebiliyor. 12.3 inç genişliğindeki gösterge ve 12.3 inçlik multimedya ekranından oluşan bu panel sürüş konforunu olumlu yönde etkiliyor. Gösterge panelinde Tucson’dan tanıdığımız tek detay ise sağa veya sola sinyal verdiğinizde, ayna kameralarındaki kör nokta görüntülerinin anlık olarak gösterge paneli ekranına yansıtılıyor olması. Gösterge panelindeki temalar da seçtiğiniz sürüş moduna göre değişiyor.
Multimedya ekranı dokunmatik ve oldukça yüksek çözünürlüklü. Bu durum, aracın geri görüş, yan ve ön kameralarından etrafı kontrol etmeniz gereken durumlarda oldukça yararlı oluyor. Ayrıca otomobilin 360 derece çevresini 3D olarak görebildiğiniz bir modu var, aracın kameralarından topladığı eş zamanlı görüntüleri anlık olarak, yapay zeka destekli sanal gerçeklik ile tamamlayan ve multimedya ekranında sürücüye aktaran bu özellik off-road koşullarında oldukça işe yarıyor.
Ekranın alt kısmında bulunan dokunmatik tuş grubu klima ve multimedya için aynı butonları farklı şekilde kullanma imkanı sunuyor. Orta konsola konumlandırılmış vites kumandası, yuvarlak ve çevirmeli bir kontrol sistemi ile tasarlanmış. Orta konsolda fazlaca buton var olmasına rağmen bu butonlara ulaşmak ve alışmak oldukça kolay.
Ön koltuklar, arka koltuklar ve direksiyon simidinde ısıtma sistemi bulunuyor. Otomobilin ön koltukları elektrikli ve ayrıca soğutma sistemi de oldukça başarılı çalışıyor. Ön yolcu koltuğunun sırt kısmında ileri-geri ve yükseklik ayar butonu bulunuyor. Böylece sürücü veya arkadaki yolcu ön koltuğu kolayca hareket ettirebiliyor. Ön kısımda kablosuz şarj özelliği bulunuyorken, arkadaki yolcular için de ön koltuğun sırt kısmına Type-C şarj girişleri konumlandırılmış. Ayrıca ön koltukların baş kısmında cep telefonu tutacağı bulunuyor.
Ön koltuklar gibi arka koltuklar da konfor konusunda gayet başarılı. Otomobil dört çeker olmasına rağmen şaft tüneli çok yüksek değil. Böylece arkada üç kişi oturuyor olsa da oldukça rahat yolculuk yapabiliyorlar. Arka koltuğun sırt kısmı yatabiliyor ve iki kişi oturulduğunda ise orta kısmı kol dayama ünitesi olarak kullanılabiliyor; uzun yolculuklarda bu durum seyahat konforunu epey artırıyor. Açılabilir elektrikli cam tavan da iç mekanı oldukça ferahlatan detaylar arasında.
Sportage’ın bagaj hacmi motor seçeneklerine göre farklılık gösteriyor. Dizel seçeneği olan test aracımızın bagaj hacmi 526 litre ve arka koltuklar yatırıldığında ise 1715 litreye yükseliyor. Elektrikli bagaj kapağı, güç uygulamadan bagajın açılıp kapanmasına olanak sağlıyor.
Kia Sportage’ın, hafif hibrit teknolojili dizel versiyonunu deneyimledik. Otomobilde kullanılan 1598 cc hacmindeki turbodizel motor, 3600 d/d’da 136 PS güç üretiyor. Motorun maksimum torku ise 2000 d/d’da 320 Nm. Hafif hibrit teknolojisi motora destek veriyor. Bu elektrikli destek motoru kalkışlarda ve ani hızlanmalarda yakıt tüketiminizi azaltıyor. Ayrıca belli bir hızda ayağınızı gazdan çektiğinizde motor kapanarak süzülme moduna geçiyor. Böylece araç yavaş da olsa hız kaybederken arada gittiği yolda yakıt yakmadığından dolayı tasarruf sağlıyor.
Otomobilde 7 ileri DCT otomatik şanzıman görev yapıyor. Maksimum hızı 180 km/s ile sınırlandırılmış olan otomobilin 0-100 km/s hızlanma değeri 11.6 saniye, ortalama yakıt tüketim değeri ise 100 km’de 4.7 litre olarak belirtiliyor.
Hata!
Yorumunuz Çok Kısa, Yorum yapabilmek için en az En az 10 karakter gerekli